Çalışma ve Görevini Yapma

11.01.2021 212

Yaşam çalışmaktır da denebilir. Çalışmadan yaşam olmaz. Anneler ve babalar işten sonra da evde durmadan çalışırlar. Büyükanne ve büyükbabalar da bebek bakarlar, bazı ev işlerine koşarlar. Kimse boş durmaz.. Peki ya siz çocuklar? Sizlerin de öğrenci olma göreviniz var. Ders çalışmak, ödev yapmak, hiçbir dersi kaçırmamak, ders dışı okul etkinliklerine katılmak, çocukların çalışmasını oluşturur. Evde de ev işlerine yardım etmek gerekir. Sofranın kurulup kaldırılmasına yardım etmek, bazı ufak alış-veriş yapmak gibi. Bütün bunları yaptığımızda da görevimizi yerine getirmiş oluruz.
 
Bunların hangisi yaparsanız yapın, o işe saygıyla yaklaşın. Size verilen hiçbir işi boş bir iş ya da gereksiz bir yük gibi görmemelisiniz. Böyle bir saygıyı edinirseniz, bu yaşta görev bilincini öğrenir, büyüyünce de çalıştığınız işlerde rahat edersiniz. Görevine saygıyla yaklaşmayan insanlar, ailede olsun, okulda olsun, iş yerinde olsun, yükü başka insanların sırtına atar ve toplumda rahatsızlık yaratırlar. Siz onlardan olmayın. Hep görevinize, ne olursa olsun saygıyla yaklaşın ve severek yerine getirin.
 
İnsan kolay bir hayat sürmek istemektedir. Öğrenciler bile çaba sarfetmeden sınavlarını geçmek istiyorlar. Çok çalışmak istemeyen işler arıyorlar. İşi elde ettikten sonra görevlerini yerine getirmeden maaşlarını almak istiyorlar. Bu gibi hareketler doğru değildir. Şöyle denir, çok çalışma zengin ödüller kazandırır. İnsanın elde edeceği ödüller yaptığı çabalarla orantılı olacaktır. İnsan bu hakikatin idrakinde olarak ona göre çok çalışmalıdır. Fakat maalesef bugün böyle bir çalışma ruhuna rastlamamaktayız. Ofise sadece gitmiş olduğunu göstermek için giden insanlar vardır. Herkes görevini iyi bir şekilde yapıp yapmadığını sorgulamalıdır. İnsanın görevinin bilincinde olması çok önemlidir.
 
Belinizi bükerek çalışmalısınız. Görevinizi alnınızın teriyle yerine getirin. Ancak o zaman hak ettiğiniz ödülü alabilirsiniz. Günümüzde insanlar yiyecek ve içme suyu sıkıntısı içindeler. Bunun sebebi nedir? İnsan doğru eylemleri yapmamaktadır. Eğer insan görevini hakkıyla ve samimi olarak yaparsa ne yiyecek ve ne de içme suyu sıkıntısı olur.
 
Herhangi bir iş yerini ele alın; o iş yerinde gelişme kaydedilmesi ancak işbirliği olduğunda mümkündür. Söz konusu işbirliği ise, kalpten kalbe bir ilişki olmasını gerektirmektedir. Hangi işi yapıyor olursak olalım, her şeyden önce o iş hakkında tam bilgi sahibi olmalı, sorumluluk almalı kendimize güvenmeli, başarıya ulaşmak için de arkadaşlarımızla veya kardeşlerimizle birarada sevgi içinde çalışmalıyız.
 
İnsan çok çalışmadan mutlu bir hayat süremez, tembellikten mutluluk elde edemez. Ancak çok çalıştığımız zaman mutluluk elde ederiz. Her yaptığımız hareketin bir karşılığı olacaktır. Çıkardığımız her sesin bir yankıması olacaktır. Eğer doğru hareketleri yapar ve sevgi dolu kelimeler söylersek, aynı şeyler bize de yansıyacaktır.
 
Sevgi kendisini hizmet şeklinde ifade eder ve hizmet ise en yüce ibadettir. Sevgili çocuklar, çalışırken veya görevlerimizi yerine getirirken sadece kendimiz için değil, ailemize ve topluma hizmet ediyor düşüncesini hiç unutmayalım.
 
İnsani değerleri önce uygulayın, ondan sonra da başkalarına öğretin. İşte gerçek çalışma ve görev budur. Görevini biliyor ve yapmıyorsan, bu cesaretsizliktir.