Doğayı Koruma

14.01.2021 240

Doğa canlı ve cansız varlıkların tümüdür, bu açıdan bakıldığında insan doğanın bir parçasıdır. Doğada her olgu ve süreç birbiriyle etkileşimde ve bu anlamda da sarmal bir döngü içindedir.
 
Doğanın birer parçasını oluşturan, herbiri gözle görülmeyen minnacık canlıların dahi bir yeri, anlamı ve önemi vardır. Örneğin, okyanuslardaki mikro organizmalar, dünyanın atmosferindeki oluşumları dolayısıyla iklimleri yani hava durumunu etkiler. İşte bunun içindir ki doğayı bütünüyle korumayı görev edinmeliyiz. Yoksa doğayı korumak sadece bir ağacı kesmemek değildir. Okyanuslarda insanoğlunun yol açtığı çeşitli kirlenmeler, sualtı yaşamındaki dengelerin bozulması sözü edilen mikro organizmaların yaşam düzeyini bozmuş ve bu da doğrudan iklimleri etkilemiştir. Doğa aleminde daima bir düzen vardır ve her şeyin kendi işlevi bulunur. Eğer bu düzen rahatsız edilirse, işlevler yerine gelemez ve tüm dünya bozulur. İçinde yaşadığımız gezegende insandan başka canlılar da bulunmaktadır. Her ne kadar insanlar için evcil hayvanlar yararlı ve dost olsalar da yabani hayvanlar da doğal çevrenin çeşitliliği içerisinde çeşitli işlevleri olan canlılardır. Doğadaki bütün canlıların devamı ve çeşitliliği, doğal denge için gereklidir.
 
 
İnsanların, ekolojik dengeyi korumaları için ilk gereken şey, zihnini ve duyularını arındırmaları, saf beslenme ile saf bir zihne ve kalbe sahip olmaları gerekmektedir. Ancak ondan sonra doğa korunmuş ve aynı zamanda da doğadan yararlanılmış olacaktır.
 
Yerkürenin oluşumundan günümüze canlı türleri yedi kez kütlesel olarak yokolmuştur. Geçmişteki bu yokoluşlar doğal olgular ve süreçlerden kaynaklanmışken, bugün doğal süreçlerin yıkıma dönüşmesindeki en önemli etken doğaya müdahale eden ve koşulları olumsuza döndüren insandır.
 
Sevgili çocuklar, doğal dengelerin bozulmasına ve doğanın tahrip olmasına sebep,  doğal süreçler ve dengeler gözönüne alınmaksızın doğaya yapılan müdahaleler ve yararlanma uygulamalarıdır. Bu bilinçsiz ve sömürü amaçlı yararlanma doğada karmaşa yaratmakta, giderek artan sayıda canlı türünün yok olmasına ve beklenmedik doğal olaylara sebep olmaktadır.
 
Yapay hareketlerle, kendi huzurumuzu bozduğumuz gibi eşsiz, mükemmel dünyamızı da bozuyoruz. Kendi içimizdeki uyumu keşfederek doğa ile de uyumlu hale gelirsek, ondan ona zarar vermeden faydalanabiliriz. Üstün kişi, doğa ve insanın bir bütün olduğunun farkındadır. Bu nedenle davranışlarına ölçü, zihnine durgunluk getirerek, onunla uyumlu yaşamak için kendisini geliştirir. Bunu yaptığında her şeyle 'bir' hale gelmiş bulur. Günlerini sükunet ve huzur içinde, kendinden memnun bir halde geçirir. Bu son derece derin, basit bir gerçektir.
 
Bir insan doğaya ne kadar yabancılaşırsa kendisinden de o kadar uzaklaşır. Zeki olmak yeterli değidir. Zekanı insanlığın iyiliği için kullanmalısın. Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur. Herkes sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşamak hakkına sahiptir. Yarının doğası bugünden yaratılır. Çevre kirliliği, her anımızı etkileyen sağlıklı bir yaşam konusudur. Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur.
 
Not:
Yurdumuzda erozyonu önlemek, pek çok canlıya barınak oluşturmak, yer üstü ve yer altı sularının kaybını en aza indirmek amacıyla ağaçlandırma projeleri yapılmaktadır. Bunlardan en önemlisi olan, Çevre ve Orman Bakanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen "Meşe Projesi" dir.
 
Meşe Projesi nedir?
1998 yılından beri sürdürülen "Meşe Projesi" dünyanın en büyük ağaçlandırma projelerinden biridir. Yurt çapında 1 milyon hektar sağlıklı meşe ormanları oluşturmayı hedefleyen "Meşe Projesi" meşe tohumu ekimi, meşe fidanı dikimi ve canlandırma kesimi (meşe rehabilitasyonu) çalışmalarından oluşmaktadır. Proje kapsamında başta halkımız olmak üzere pek çok sivil toplum kuruluşları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî Eğitim Bakanlığı'nın destekleriyle 1998-2004 yılları arasında 640 milyon adet tohum toprakla buluştu. Bu proje dünyamızın içinde bulunduğu küresel ısınma tehdidine karşı mücadeleye, Türkiye'nin katkı projesidir. Bu proje günümüzde de devam etmektedir.
 
Meşe Ağacının Faydaları
1. Yaprakları (Fotoğraf 2) ile toprağı besler, ıslah eder.
2. Ekolojik, ekonomik ve biyolojik öneme sahiptir.
3. Derin ve saçak kök sistemi ile toprağı korur, erozyonu önler.
4. Yer altı sularının, kaynakların ve akarsuların beslenmesini sağlar.
5. Çeşitli hayvanlara doğal barınak sağlar.
6. Ülkemizin her coğrafi bölgesine yayılmış 18 türü vardır.
7. Toprağın geçirgenliğini artırır, yağış sularını yer altına indirir.